Okuyuş

BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLER

BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLER

02.10.2021

BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLER

Değer, bir şeyin maddi veya manevi olarak ölçülendirilebilme ederi. Biz neyle ölçülüyoruz? Maddi olarak bir insana nasıl bir değer verilebilir. Anne karnında bir bebeğin oluşumu... Bazı yerlerde, bölgelerde bu sıradan devamlı olan bir olay. Bazı yerlerde de olağanüstü bir durum.

Doğu, Güneydoğu, Suriye ve Afganistan gibi yerlerde kadının hamile olması sıradan, devamlı, dikkat bile çekmiyor. Çünkü zaten kadının bir değeri yok.  Onlar erkekler için var olan, onlar için yaratılan hizmetçi, köle ve onlar için bol bol çocuk yapan elemanlardır. İnsan olarak bile görülmemiş, değerleri ne kadar erkek doğurursa onunla kısıtlı.

Biraz batıya yönelince kadın da çalışmaya, eve maddi olarak para getirmeye başlayınca aile planlaması başlıyor. Çocuk doğurma ikinci plana kalıyor. Artık para ve maddi güç kadından da geliyor. Hamile kalırsa işte büyük olay. Bir bebeğin gelişi ve olaylar... Öncelikle kadın çalışamayacak çünkü hamile yorulur, yıpranır, bebeği zarar görür.

Doğuda hamile kalmakla batıda hamile kalma arasındaki fark işte bu. Doğudaki hamile kalsa da iş yükü hafifletilmez hatta doğum anına kadar şikâyet bile edemez ayıptır, günahtır kisvesiyle.

Çocuk doğunca ikinci problem başlıyor. Bebeğe kim bakacak. Kadın; sadece çalışan, para kazanan olarak metalaşınca annelik duygularını bile anlayamıyor, evde durdukça duvarlar üzerine geliyor.  Çalışmadan duramaz. Bebeğinin ihtiyaçları için çalışması lazım. Emzirmek yerine en lüks mamalar, en pahalı oyuncaklar, en güzel kıyafetler alması lazım. Bebeğe bakıcı lazım. Doğum günü kutlamaları, organizasyon lazım; eş, dost, arkadaş bunun için lazım şaşa debdebe. İki ayrı ortam, iki ayrı dünya.  Bu dünyada kadın ya da erkek olmanın fark ne? İkisi de aynı özden yaratılmıyor mu?

HUCURAT/13: “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”

Birbirini tamamlayan, birlikte en yüksek değerleri oluşturan yani aileyi kuran yeni nesiller yetiştiren özüyle, sözüyle değerli olan bir aile. Toplumlar insanı metalaştırmış. Kendi değerini unutturmuş; kadın, erkek, zengin, fakir ayrıştırmış. İnsanı para ile ölçer olmuş. İnsanı insan yapan karakteri, güzel ahlakı… Para bulunur, kazanılır ama kaybedilen ahlak bulunup alınamaz. Karakter insana doğuştan verilir muhafaza eden onunla değer kazanır. Muhafaza edemeyen onu kaybeder bir daha da bulamaz. Karakter, güzel ahlak, yalan söylememek, adaletsizlik etmemek, başkasının hakkını yememek, hiç kimsenin namusuna göz dikmemek... İnsana doğuştan verilen ne güzel özellikler bunlar. Hiçbir çocuk yalan söylemez, büyüdükçe büyüklerinden gördükçe onlara benzemeye başlar.

MÜ’MİN /67: “Sizi önce toprak sonra nutfe sonra aleka safhalarından geçirerek yaratan O’dur. Sonra sizi bir bebek olarak hayat alanına çıkarır. Ardından güçlü çağınıza ulaşıncaya sonra da yaşlılar hâline gelinceye kadar sizi yaşatır. İçinizden bazıları daha önce vefat eder. Böylece her biriniz kendisi için belirlenen belli bir vakte erişirsiniz. Umulur ki bunlar üzerinde düşünüp Allah’ın birliğini ve sonsuz kudretini anlarsınız.”

Anladım ki değerimiz özümüzde. Özümüzü kaybetmeden değerlendirelim. Mutluluk da, huzur da orada; onu yaratanda. Artık değeri, mutluluğu, huzuru başka yerler de aramayı bırakalım.

TAHA/131: “Sakın kendilerini sınamak için onların bir kesimini yararlandırdığımız dünya hayatının çekiciliğine göz dikme! Rabbinin sana verdiği nimetler daha hayırlı ve daha kalıcıdır.” 132:  “Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz, asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır.”

Huzur rahmanla istişarede, onunla dertleşmede, huzur namazda…     

  HANİGÜN