HİKMET

25.05.2020

Hikmet, her bir insanda farklı cereyan ederek farklı anlamlar kazanır. Karşılaştığımız bir olayda, okuduğumuz bir kitapta, karşılıklı yapılan sohbetlerde veya meşgul olduğumuz herhangi bir işte, bizde bir anlam kazanması, bu anlamlandırma sonucunda belirlediğimiz hareket tarzının ortaya çıkması hikmetin sonucudur aslında.  

Toplumumuzda sıkça dile getirilen hikmetle ilgili sözler vardır. Örneğin karşılaştığımız bir olayda anlamlandıramadığımız bir durumun ortaya çıkmasında ‘Vardır bunda da bir hikmet’  deriz. Eğer o olayda var olan maksadı, manayı (hikmeti) anlamlandırır ve de bize bir fayda, bir bakış açısı, hayat verici bir yönünü yakalayabilirsek işte o zaman hikmeti de yakalamış ve görmüş olacağız. Diğer bir ifadeyle o olay ve durumla ilgili Allah bize hikmeti vermiş olacak. Yok eğer yine toplumumuzda sıkça tekrar edilen o sözü ‘Allah’ın hikmetinden sual olunmaz’ der geçer isek, işte o zaman işlerlikteki yasa gereği hak edişe dayalı olarak hikmeti Allah bize vermez. O zaman da elimizdeki bu kitabı, Merhum Mehmet Akif ERSOY’un o muhteşem ifadesiyle:

Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

Hikmet; Newton’un kafasına düşen elmadır, elmanın anlamlandırılmasıdır. Arşimet’in yıkandığı hamamda, kurnadaki suyun üzerindeki tastır, tasın anlamlandırılmasıdır. Hikmet, İbrahim’in atıldığı ateş, Nuh’un gemisi, Musa’nın asası (Musa’yı ayakta tutan, hayat veren değerler/ilkeler bütünü), İsa’nın ölüleri (hayat vermeyen kalbi, sorunlarımıza cevap üretmeyen beyinleri/düşünceleri) diriltmesi, Muhammed’in kendisine Ramazan ayı kadir gecesinde (yaşadığı sıkıntılı süreçte aradığı cevapları bulduğu o değerli gecede) inen Kur’an’dır. Bunların bize kazandırdığı anlamdır, değerdir. İnsanlığın, sorularına/sorunlarına aradığı bulduğu cevap, hayat bulduğu faydadır.

Okuduğumuz kitaptaki ayetlerin her birimize farklı bir bakış açısı kazandırması, bize hayat verici bir anlayışla anlamamızı sağlaması, yaşadığımız olaylar karşısında anlamlandırma yeteneği vermesi ve bu hikmetle belirleyeceğimiz hareket tarzı farklı olacaktır elbette. Bu da hikmetin özelliğinden kaynaklıdır aslında. Zaten ayetlerdeki bu hikmeti bulabilmek için bir araya gelmiyor muyuz? Neden hocam katkı sağlamak isteyen var mı diye soruyor, işte farklı hikmetleri bulabilmek, ortaya çıkarabilmek gayesiyle sorulan sorudur hikmet. Bundan dolayıdır ki her birimizin, ‘düşüncene katılmıyorum’ demeden önce biraz düşünmemiz gerekmez mi?

Kalın sağlıcakla, Allah’a emanet edin kendinizi.

                                                                                                                                                                      SELAMİ YOLCİ

Önceki Sonraki