20.06.2018
أُوْلَئِكَ الَّذِينَ خَسِرُواْ أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٢١
İşte onlar kendi nefislerine zarar veren kimselerdir. Ve uydurdukları şeyler, kendilerinden saptı.
Kelime Açıklamaları
FERAYE:فرى
Bir şeyi yarmak, kürk, tüylü ve kürklü deri, servet, yalan düzmek, yalan söz peyda etmek, iftira, yeniden düzülüp ortaya konan şey, uydurma acayip iş, karanlık iş, acayip karışık uydurma tuhaf iş,zenginlik, yalan düzmek, bir şeyi yarmak, yalan , iftira
DALLE:ضل
Yoldan sapmak, yanılmak, yolunu kaybetmek, haktan sapmak, hata etmek, zayi olmak, mahvolmak, bir şeyi yitirmek saptırmak, suyu salmak, batıl, sehven veya amden doğru yoldan çıkış, bilinçsiz yapılan davranış, şaşkınlık, kayıp, yitik, kaybolmak.
Önceki
Sonraki
21- İşte bunlar (Allah’ın yaşam yasalarını aciz/yetersiz/etkisiz bırakmak için çabalayanlar) kendi duygu ve düşüncelerine dayalı olarak uydurdukları sistemler onları hakikatin yolundan, gerçeklere dayalı bir yaşam tarzından uzaklaştırarak kendi nefislerini beklenmedik acı, ızdırap ve zararlara kendileri bırakır.