Okuyuş

HUD SURESİ 77. AYET

HUD SURESİ 77. AYET

 وَلَمَّا جَٓاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا س۪ٓيءَ بِهِمْ وَضَاقَبِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هٰذَا يَوْمٌ عَص۪يبٌ﴿77﴾

77.  Elçilerimiz Lût'a gelince onlar yüzünden kaygılandı/kötü oldu. Onlar için sıkıntı içine girdi: "Bu, çetin bir gündür!" dedi.

Kelime Açıklamaları

SÂE:ساء

Birinin hoşlanmadığı iş yapmak, başına kötü bir hal gelmek,  kötü sanmak, bir işten tiksinmek, kerih görmek, ateş, günah, suç, kusur, ayıp, noksan, çirkin, kötü huy, kaygılanmak, kırmak, üzmek, acı vermek, çektirmek, tasalandırmak,  mahzun etmek, müteessir olup gücenmek, bela,  kabahat,  keder.

 

ZÂKA:ضاق

Bir şey dar olmak, sıkışmak, daralmak, müsamaha göstermemek, tazyik etmek, muhasara etmek, kuşatmak,  fakirlik, şiddet, içte olan şek şüphe, elem, zor ve şiddetli iş, boğaz, dar geçit, pasaj.

ZERAA:ذرع

Bir şeyi kol ile ölçmek, kollamak, şefaat etmek, geniş adımlı olmak, pek fazla konuşmak, karıştırmak, takat, kuvvet, gücü yetmemek, tamah, vesile, sebep, melez, miktar, uzunluk, sözde ifrata varmak, vadi kenarı, bir tarafı bahçelik bir tarafı çöl olan kasaba veya köy, bir şeyi yapamamak, başaramamak, bıkmak, tahammülü! sabrı kalmamak, vasıta, vesile; özür, bahane, göz yaşları akmak, boşalmak, huzursuzluk.

ASABE:عصب

Ağacın dallarını iple birbirine birleştirilerek yapraklarını silkelemek, bir şeyi düşürüp bükmek, bir şeyi sarıp bağlamak, başını örtmek, örtü ile sarmak, pamuk eğirmek, bir şeyi tutup almak kabzetmek, acıktırmak, cemaat olmak, bir şey çok şiddetli ve sert olmak, toplamak, şer ve fitne kızışıp şiddetlenmek, ruhi ve akli çalkantı, gerilla savaşı, sarmaşık, gövde sinirleri, sinirsel, asabi, taraftar, akrabalık, hısımlık,  tutucu, mutaassıp, taraftarı olmak, fanatik, grup, takım, hizip oluşturmak, cemaatleşmek.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu