27.05.2018
وَلَئِنْ أَذَقْنَا الإِنْسَانَ مِنَّا رَحْمَةً ثُمَّ نَزَعْنَاهَا مِنْهُ إِنَّهُ لَيَئُوسٌ كَفُورٌ ﴿٩
Şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak daha sonra onu ondan çekip alsak o umutsuzluğa düşer, nankör olur.
Kelime Açıklamaları
ZÂKA:ذاق
Tatmak, tadına bakmak, denemek, hissetmek, tutmak
RAHEME:رحم
Birine merhamet etmek esirgemek, affetmek, bağışlamak, rahim, akraba , akrabalık bağları, hayır iyilik ve nimet, severek ve acıyarak korumak, merhamet, rahmet edilene iyilik yapmayı gerektiren bir hassasiyet/duyarlılık, incelik, duyarlılık, ihsan, rahim, döl yatağı, akrabalık, yakınlık, birinin hükmü altında olmak, Rahman-rahmeti bol olan, esmaül hüsnadan, merhum, rahmetli.
NEZEA:نزع
Bir şeyi yerinden koparıp çekmek, biriyle çekişip münakaşa etmek, elbisesini çıkarmak, soymak,kavga etmek, mücadele etmek, ihtilaf edip bir birine düşmek, birini azletmek, bir şeye doğru gitmek, davet etmek, bir şey yerinden çıkmak, sökülmek, husumet.
YEESE:يءس
Ümit kesmek, ümitsiz olmak, anlamak, bilmek, dişinin doğurganlığının bitip kısırlaşması, kısır, buhranlı yaş devresi.
Önceki
Sonraki