26.09.2018
وَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مَّنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ ﴿٩٤
Emrimiz gelince, Şu'ayb'i ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.
Kelime Açıklamaları
NECÂ: نجا
Bir şeyden kurtulmak, ölümden kurtulmak, ağacı kesmek, ilaç içmek, birine fısıldamak, sözü sır olarak söylemek, yüksek yere çıkmak, kurtuluş, firar, selamet, emniyet, can simidi.
SABAHA :صبح
sabah, sabahleyin gelmek, parlamak, olmak, kandil, çerağ, lamba , yıldız, hak zahir olmak, yakmak tutuşturmak, düşmana baskın olunan gün, sabahleyin, günün başlangıcı, başlamak, hücum etmek, güzellik edinmek.
CESEME:جثب
Kımıldamamak üzere oturmak, göğsü üzere çöküp oturmak, ölene kadar hapsetmek, kabus uykuda basan ağırlık, ahmak cahil kişi, ceset, kişi şahıs, yemek mideye ağır gelmek.
SÂHA: صاح
Sesi yükseltmek,sesin yarılması,çığlık, korku,bağırış, yarmak, kurutmak,bitki vs. yarılıncaya kadar kurumak, bitki bitirmez kurak arazi, çatlamak, çiçeği açmak, ay doğup aydınlık olmak.
Önceki
Sonraki