Okuyuş

Müşterilerini Beklerken 1000 Kitap Bitirdi

Müşterilerini Beklerken 1000 Kitap Bitirdi

Bir emir ile başladı hakikate olan yolculuğumuz. Yalnızca bu emir verebilmişti ilme, bilgiye bu kadar değeri. Bize akıl vermeye çalışanlar karanlıktan bile çıkamamışken, bizler İkra’mız ile aydınlatmıştık tüm dünyayı. Şimdilerde ise ışığımızı söndürüp derin bir uykuya daldık. Okumayı, vaktin azlığı bahanesinin ardına sakladık. Bu haberimizde tüm bunlara rağmen bahaneleri bir kenara bırakmış, ışığını söndürmemiş ve söndürmeye de hiç niyeti olmayan biriyle tanışacağız.

53 yaşındaki Abdülkadir Özçelebi, Konya-Afyonkarahisar kara yolunda, yetiştirdiği meyveleri şehirlerarası yolculuk yapan vatandaşlara satmak için kurduğu tezgahta yaklaşık 5-6 yıldır müşterilerini kitap okuyarak bekliyor. Özçelebi, 5-6 yıldır kitapsız bir gün geçirmediğini belirterek, şunları söylüyor:

“Daha önceden ‘ekonomimi düzeltsem de boş zamanlarımda kitap okusam’ derdim. 5-6 senedir nasip oldu. Kitapları set halinde alıyorum. Bir seti bitirirken ötekini sipariş ediyorum, öteki geliyor. Hem güzel zaman geçiriyorum hem de bir şeyler öğreniyorum. Şu ana kadar yaklaşık bin kitap okudum. Her konuda okurum, istişare ederim, bir şeyler öğrenirim. Sağ-sol, siyaset önemli değil, her şeyi okurum. En azından istişare edebilmek adına okurum. ‘Bu adam ne diyor, doğru mu, yönlendirilmiş mi taraflı mı?’ Bunların da farkına varıyorum okuyarak.”

“Yeni bir şeyler öğrendikçe, daha önce hiçbir şey bilmediğini de öğrenirsin. Daima okurum, iyiyi ve kötüyü, yaşantıma göre, önüme gelen şartlara göre istişare ederim. Kitap okursan, kötü düşüncelerden arınırsın. ‘Komşunun atı varmış, ötekinin arabası iyiymiş, vay efendim bu traktör almış da ödeyememiş de’ böyle kötü düşüncelerden arınırsın, harika zaman geçirirsin.”

Müşterilerden Tam Destek

Müşterilerinden olumlu tepkiler aldığını dile getiren Özçelebi, sözlerine şunları da ekliyor: “Müşteri geliyor, ‘Amca ne kitap okuyorsun’ diyor. ‘Şunu’ diyorum. Hoşlarına gidiyor, ‘Amca bir kitap hediye edeyim mi’ diyenler oluyor. Mesela biri geldi, ‘Ne kitap okuyorsun amca’ dedi. O gün Elmalılı Hamdi Yazır’ın Türkçeye çevirdiği Kur’an-ı Kerim’i okuyordum. ‘Tebrik ederim amca’ dedi. Açtı arabasının bagajını, bagaj alabildiğince kitap doluydu. ‘Buradan dilediğin bir kitabı alabilirsin dedi’. İçinden bir tane kitap seçtim, bana hediye etti. Selametle, o yoluna gitti ben tezgahıma gittim. Bunlar güzel şeyler. Olumlu tepkiler alıyorum, dost oluyoruz, birbirimizin telefonunu alıp veriyoruz. Bazı müşterilerim, ‘Amca biz özellikle sen kitap okuduğun için burada duruyoruz, bir şeyler alıyoruz. Ah keşke herkes kitap okusa’ diyor.”

Mardin’den Muğla’ya yolculuk sırasında Özçelebi’nin tezgahından meyve satın alan müşteri Ahmet Antika da toplumun her kesiminin olduğu gibi çiftçilerin de kitap okumasının kendisini mutlu ettiğini belirterek, “Örnek olabilecek bir hareket. Toplumumuzun kitap okuma oranlarına bakınca ağabeyimizin yaptığı, hepimize örnek olmalı. Buradan çıkarmamız gereken büyük dersler var. Kitap okumanın yeri, zamanı, yaşı ve mesleği yok.” değerlendirmesinde bulundu. Hakikat yolculuğunda yardımcımız olacak ışığımızı yeniden yakıp, bir daha asla söndürmemek dileği ile…