Okuyuş

NAHL SURESİ:75.. AYET

NAHL SURESİ:75.. AYET

07.01.2020

ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا عَبْدًا مَمْلُوكًا لَا يَقْدِرُ عَلٰى شَيْءٍ وَمَنْ رَزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنْفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًاۜ هَلْ يَسْتَوُ۫نَۜ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan bir kul ile; kendisine güzel rızık verdiğimiz, o rızıktan gizli ve açık harcayan kimseyi misal olarak anlattı. Hiç bunlar bir olurlar mı? Saygı/hamd  Allah'a mahsustur, fakat çokları bilmezler.

Kelime Açıklamaları

SERRA: سرر

Sevindirmek, fısıldaşmak, sırdaş olmak, bolluk, saadet, refah, bir şeyi saklayıp sır sır etmek, gizlemek,açığa vurulmayan sevinç, bolluk, saadet, divan, taht, koltuk, dedektif, sürur, çiçek demeti.

NEFEKA: نَفَق

Harcama için gerekli azık, aile reisinin ehli eyali için bulundurması gereken yiyecek, giyecek, nafaka, NİFAK : Çift delikli hücre, köstebek yuvası (bir girişi ve çıkışı olan), iki çıkışı olan tünel, İki sayısı ile n-f-k kökü ile sıkı bir bağlantı vardır. NİFAK : NAFEGA: dostluk gösterip düşmanlığını gizleyen, içinde olanın zıddını gösteren., münafık bir kapıdan şer’e girerken, öbür kapıdan çıkar, tünel.

SEVÂ: سوى

 Seviye, iş düzgün olmak, iki şeyi bir birine eşit kılmak, tesviye, mutedil, oturmak, kurulmak, kuşatmak, olgunluk, bir şeyin ortası, karşılığı, ifrat ve tefrit olmayan, düzgün, normallik, yönelmek, sağlamlık, Musevi, fark etmez, denk, kırk yaşına varıp kararını bulmak. düz, doğru, hak, adalet, hakikat, sağlam, zarar, hasar görmemiş, düzenli, uyumlu, uygun, ahenkli,  hep birlikte, hep beraber, benzer, aynı, istikrar, tam, aynı.

ABEDE:عبد

Boyun eğmek, kulluk etmek, itaat etmek, köle olmak, bir şeye yapışıp ayrılmamak, ibadet eden kulluk eden, perestiş  tazimle  Allah’a boyun eğmek. Mabet, hizmet etmek, tapmak, bir şey etkisini kabul etmek, teslimiyetle veya tevazu ile itaat etmek, onaylamak, uygulamak, adamak, kontrol altına almak, bir araya getirmek, esir etmek.

CEHERA: جهر

Bir şey aleni zahir olmak, ilan etmek, ifşa etmek, sesini yükselterek sözü konuşmak, aşikare söylemek, açmak, açığa çıkarmak, galip gelmek,  aleniyet, bütün yıl, zaman,

DARABE: ضرب

Vurmak, bir şeyi diğer bir şeye vurmak, bir kimseyi salıvermeyip tutmak, mühürlemek, şekil, çarpma, vurma, darbı mesel, anlatım, misal, gaza ticaret vs. için diyardan çıkıp gitmek, geçip gitmek, ifsat etmek, çalkanmak, eliyle işaret etmek, aralarını bozmak, yeryüzünde yürümek ayağı yere vurmak, yolculuk, nefesli çalgı çalmak.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu