Kelime Açıklamaları
SEMİA: سمع
Kulağı işitmek, dinlemek, sözü anlamak, duyurmak işittirmek, bir söze kulak verip dinlemek, aralarında ayıbı kusuru yaymak, hay hay baş üstüne, şöhret, vahye dayanan bilgiler, stetoskop.
BASARA:بصر
Kesmek, görebilecek miyim diye bakmak, bir şeyi bilmek, görür olmak,kanıtlanmış, görüş sahibi olmak, bir işi birine açıkça anlatmak, aydınlatıcı, bildirmek, gereği gibi düşünce ve mülahaza idrak edip bilmek, hayır veya şer olduğunu anlamaya gayret etmek, işinde dininde basiret ve görüş sahibi olmak, görme kuvveti, göz, alim, anlayan, insanın kendi kendinin denetleyiciliği, aydınlık, açık.
ÜMMÜ: ام
Ana olmak, imam olmak, önder, millet, ümmet, cemaat, çeşitli hayırları üstünde toplayan adam veya topluluk, başkan olmak, devletleşmek, kastetmek, ön, ön taraf, kavmin reisi, delil, yol, vakit ve müddet, kaynak, ümmet, delil, beyin, dünya .
FEEDE: فءد
Yüreğine vurmak, gönlüne dokunmak, kalp, akıl, gönül, ateş, kebap olmuş et,
BETANE :بطن
Vadiye girmek ve yürümek, içini iç yüzünü bilmek, içine nüfuz etmek girmek, samimi ve yakınından olmak, gizli olmak, malı çok olmak, birini sırdaş edinmek, astarlamak, uzak olmak, hakikatte, gerçekte, iç hastalıkları, taban, karın ağrısı. Astar, sırdaş, ahbap, her şeyin içerisi, içeriği, içine nüfuz edip girmek, karın, mide her şeyin içerisi, taban, kayış, kemer, kolon, kuşak.