Kelime Açıklamaları
KAADE: قعد
Oturmak, bir yerde ikamet etmek, men etmek, alıkoymak, önem vermemek. kaide, bir yerde ikamet etmek, bina temeli, (kaide-i ahire –son oturuş)., ikamet etmek, hapsetmek, men etmek, alıkoymak, emekliye ayrılmak
ETEYE: اتي
Gelmek, getirmek, birine bir şey vermek ,yerinden söküp almak, yıkmak, bir yerde hazır bulunmak, kendi yolunu izleyerek gelen sel, kavme intisap etmek, olur tarafından gelmek, yoluna girmek, gelmesini istemek, işlek yol, geçit, yarışın bittiği yer, getirmek, geçmek, rastlamak, yapmak, işlemek, varmak, sürdürmek, ortaya koymak, göstermek, artırmak, üretmek, ödemek, ulaşmak, olmak, sollamak, yakına çek, gitmek, vurmak, karşılamak, katılmak, meşgul olmak, işlemek (örn. suç), üstlenmek.
MEKERA: مكر
Hile ile aldatmak, bir şeyi renkli yapmak, evde hububat biriktirip karaborsa yapmak, bir şey kızarmak, birini hile ile maksadından döndürmek.
FÂKA: فاق
Bir şeye üstün gelmek, üzerine çıkmak, şeref ve fazilette başkasına galebe etmek, hasta iyileşmek, kıtlıktan sonra bolluk ve ucuzlık olmak, birini diğerine üstün tutmak, her şeyin güzidesi ve iyisi , iki sağım arasındaki zaman.
HARRA:خر
Yüksek bir yerden düşmek, ölmek, yere kapanma, secde etme, tesbihat, bina yıkılmak, çökmek, bilinmeyen bir yönden saldırmak, bir yerden diğer bir yere intikal etmek, düşmek, su, rüzgar sesi, uyuyanın horlaması, iki yüksek yer arasındaki düzlük.
SEKAFE:سقف
Evin çatısı, tavan, boynu eğri olmak, piskopos yapmak, evlerdeki sofa, gölgelik, enli taş, sağ tarafa meyletmek.