21.01.2019
قَالُٓوا ءَاِنَّكَ لَاَنْتَ يُوسُفُۜ قَالَ اَنَا۬ يُوسُفُ وَهٰذَٓا اَخ۪يۘ قَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَاۜ اِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ
Kesinlikle, yoksa sen, Yusuf musun? dediler. "Ben Yusuf'um, bu da kardeşimdir, dedi. Allah bize lutfetti, doğrusu kim korunur ve sabrederse, Allah iyilik edenlerin ecrini zayi etmez."
Kelime Açıklamaları
VEKAYE: وقى
Allah birini kötülükten muhafaza etmek,Allah’ta korunmaya girmek, takva, bir şeyi ıslah edip düzene sokmak, bir şeyi korumak, görüp gözetmek, bir şeyden sakınmak, Allah ikabından (güç , kuvvet, kudret , hile , azap, ceza, ) korkmak, korunmak, çekinmek ,Allah’tan korkan ,himaye, ezayı def etme, kendisiyle bir şey saklanan.
MENNE: منن
Birine nimet vermek iyilik yapmak, bir iş birini zayıflatıp mecalsiz kılmak, bir şeyi kesmek, birinin yanındaki kıymetli şeye nail olmak, hesaplı ve belirli şey, kudret helvası, ihsan, kuvvet, nimet, çok başa kakan
Önceki
Sonraki