Okuyuş

YUSUF SURESİ: 10. AYET

YUSUF SURESİ: 10. AYET

13.11.2018

قَالَ قَآئِلٌ مَّنْهُمْ لاَ تَقْتُلُواْ يُوسُفَ وَأَلْقُوهُ فِي غَيَابَةِ الْجُبِّ يَلْتَقِطْهُ بَعْضُ السَّيَّارَةِ إِن كُنتُمْ فَاعِلِينَ ﴿١٠

İçlerinden biri 'Yusuf'u öldürmeyin,' dedi. 'Eğer yapacaksanız, bir kuyu dibine bırakın da kafilelerden biri onu bulup alsın.'

Kelime Açıklamaları

SÂRA-SEYERA:سار

Yürümek, gezmek, gitmek, harekete başlamak, yönlendirmek, birinin izinde olmak, peşinden gitmek, söz vs. yayılmak, izlemek, uymak, söz vs.yi nakletmek, yaymak, yürütmek, seyrettirmek, sürgün etmek, hayat, davranış, durum, sünnet, sırret, otomobil, yolcu kafilesi, kervan.

LAKIYE:لقى

Yüzüne felç indirmek, karşı karşıya getirmek, haber iletmek, bir şeyi görüp karşılaşmak, atmak, salmak, bırakmak,  bulmak. biriyle karşılaşıp buluşmak, sual ,soru sormak, ders vermek, bir adama kavuşup buluşmak, mülakat. sözünü dinleyecek, sayacak, sözünü tutacak insanlar bulmak, elde etmek, ele geçirmek, fırlatmak, götürmek, sunmak, arz etmek, hakkında açıklamada bulunmak, beyanat vermek, kendini bırakmak, teslim etmek, üstlenmek, sorumluluğu kabul etmek, dikkat etmek, dikkatini yöneltmek, otomatik, kendiliğinden olan, kendi isteği ile  zorlama olmaksızın olan.

LEKATA: لقط

Bir şeyi yerden kaldırıp almak, toplamak, devşirmek, kuş kursağı, yere atılmış kıymetsiz şey, buluntu, aniden önüne çıkan kuyu, nakletmek için oradan  buradan haber toplayan kişi, kitaplardan ilim elde etmek.

CEBBE : جب

Kesmek, galip gelmek,ürkmek, kaçıp firar etmek,geniş –derin kuyu, çukur, cübbe, zırh,

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu