02.02.2019
اَفَاَمِنُٓوا اَنْ تَأْتِيَهُمْ غَاشِيَةٌ مِنْ عَذَابِ اللّٰهِ اَوْ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Onlar, Allah'ın azabından, bir ğaşiyenin/örtenin, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken ansızın o saatin kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler?
Kelime Açıklamaları
SÂA: ساع
Zayi olmak, kaybolmak, helak olmak bir saatten diğer saate geçmek, meşakkat, zorluk, saat, vakit tayin eden, şimdi, kıyamet,
ĞAŞÂ:غشا
Birine ansızın çıkagelmek, bir iş bir şeyi kaplamak bürümek, baygınlık gelmek, elbisesini bürünmek örtünmek, birşeyi örtüp bürüyen şey, perde, yüreği çevreleyen zar, koma hali.
BEĞATE: بغت
Ansızın birden bire gelmek, sürpriz yapmak, beklenmedik, ansızın şaşırmak.
ŞEARA: شعر
Hissetmek, bilmek, şuur, şiir söylemek, şiirde galebe gelmek, birine bir şeyi bildirip âgâh kılmak, parola sembol, iyice bilip anlamak, ölçü kafiye, menasiki haccın mahalli, dinin korunmasını gerekli kıldığı hususlar, ışık yayılmak, kıllanmak, tüylenmek, bir şeye kıl döşemek, safran, bitkiçok insan topluluğu, bir birine girmiş ağaç topluluğu.
Önceki
Sonraki