Okuyuş

Kelimeler

TÂBE:تاب

Hatasından Allah’a dönmek, zahir olan şeyden pişman olmak, tövbe, nedamet, pişmanlık,  günahlarında pişman olan dönen,bir daha dönmeyeceğine kesin kara vermek ve düzeltebilecek olan hareketlerini/ amellerini dönüş yaparak düzeltmektir,  dut ağacı.

TABEA:طبع

Kitap vs. Basmak, Allah halkı yaratmak, nakşetmek, resmetmek, mühürlemek, kilitlemek, şekil kalıp vermek, işlemek, kabı doldurmak, ahlak, tabiat, seciye, posta pulu, matbaa, pas, leke, kirlilik, ayıp,

TÂFE : طاف

Bir şeyim çevresini dolaşmak, tavaf, dönmek, ihata etmek, kuşatmak, çevrelemek,  etmek, gurup, fırka, bölük, topluluk, bir şeyden kısım, parça, tufan, çok veya büyük olan şey, hadise.

TAFEKA : طفق

Bir şeyi yapmaya başlamak,  yapıvermek, edivermek, bir işi bir müddet işleyip gitmek, adam muradına nail olmak.

TAFELE : طفل

Bebek, buluğ çağına kadar olan çocuk, yavrusunu terbiye etmek, yetiştirmek, güneş tutmaya yüz çevirmek, sözü tartarak ve düşünerek söylemek, her şeyin cüz’ü kısmı, ateş koru, hacet, gece, başkasının sırtından geçinmek, asalak, tufeyl.

TAĞA : طغى)

Haddi aşmak, azmak, çok azgınlık göstermek, su taşmak, deniz coşmak(tusunami),79/37 38,  69/11, birini zalim asi yapmak, isyana zorlamak, azgın, sapık, şeytan, Allah’tan başka tapılan her şey, her sapkınlığın başı, dağın sarp yeri, ifrata gitme, azgınlık , azmak , zülüm etmek , haddi aşma , tecavüz etme , haddi aşmak , azgınlık yapmak , yarılıp çıkmak , su taşmak , azmak , tuğyan etmek , sel birden bire çıkmak , ansızın basmak, şeytan, deniz taşmak, tusunami.

TAHERA: طهر

Necasetten kirden temizlenmek, temiz olmak, dezenfekte etmek, arınmak, paklanmak, günah işlemekten imtina etmek, necasetten hayız  vs.den temizlenmek, antiseptik, gusülhane, abdesthane.

TÂLE : طال

Uzamak, yükselmek, uzun olmak, mühlet verme  vadeyi uzatmak, çok bol kudret, yükseklik, zenginlik, minnet, meziyet, uzun, geniş, harcanacak para vs.,fayda.

TALEA : طلع

Dağ vs. ye çıkmak, tırmanmak, bir yere ulaşmak, güneş, ay  veya yıldız  zuhur etmek, doğmak, bildirmek, izhar etmek, açıklamak, bir şeyi bilmek, vakıf olmak için devamlı bakmak, bilmek ,öğrenmek, muttali olunacak şey, iyi görüşü bilişi ve tedbiriyle tecrübeli olan güçlü kişi. Ortaya çıkmak, oluşmak., görmek,  bitki sürgün vermek, hurma, ilk meyvesi yada meyve tomurcuğunun kapçığı, çiçek tozu, yükselmek, doğmak, oluşmak

TALEA : طلع

Dağ vs. ye çıkmak, tırmanmak, bir yere ulaşmak, güneş, ay  veya yıldız  zuhur etmek, doğmak, bildirmek, izhar etmek, açıklamak, bir şeyi bilmek, görmek, muttali olmak, vakıf olmak için devamlı bakmak, bilmek ,öğrenmek, muttali olunacak şey, iyi görüşü bilişi ve tedbiriyle tecrübeli olan güçlü kişi. Ortaya çıkmak, oluşmak