Okuyuş

Kelimeler

TARAKA : طرق

Kapıyı çalmak, dövmek, metali dövmek, çekiçlemek, duygu, his içini kaplamak, gelmek, başına gelmek, ulaşabilmek,  geceleyin gelmek, birinin kulağına kadar gelmek, aklına gelmek, bir yolu izlemek, takip etmek, bir konuyu tartışmak, mensubu, ehli.müzakere etmek, konuyu ele almak, konu olarak işlemek, patika, metot, usul, yol, prosedür, sistem, inanç, din, tarikat

TARAKA : طرق

Kapıyı çalmak, dövmek, metali dövmek, çekiçlemek, duygu, his içini kaplamak, gelmek, başına gelmek, ulaşabilmek,  geceleyin gelmek, birinin kulağına kadar gelmek, aklına gelmek, bir yolu izlemek, takip etmek, bir konuyu tartışmak, mensubu, ehli.müzakere etmek, konuyu ele almak, konu olarak işlemek, patika, metot, usul, yol, prosedür, sistem, inanç, din, tarikat

TARAYE: طري

Yumuşak ve taze olmak, bir şey terü taze olmak, birini övmek methetmek, koku vs.ye güzel hoş şeyler katıp kıvama getirmek, parfüm, yumuşak, taze.

TAVEDE : طود

Yüksek, yücel dağ, süzülerek yürümek, sabit olmak, müstakar olmak, beldeleri gezmek dolaşmak, uzatmak, yüksek kumluk, sebat, tehlikeli çöl, balon, havaya yükselen.

TAVEYE : طوى

Elbise vs.yi dürmek, katlamak,  birinden tamamen ayrılmak, yüz çevirmek, mesafe katetmek, uzağı yaklaştırmak, aç olmak, ihtiva etmek, şamil olmak, satıh, dam, taşsız yerde büyük kaya, şamda bir vadi ismi, 20/12, niyet, hacet, uzak taraf, katlanmış, geceden bir saat.

TEBEA:تبع

Bir şeye tabi olmak, ardından izinden yürümek,  uymak, birine ait, mahsus olmak, bağımlılık, taraftarlar .emrine vermek, derslere düzenli devam etmek,  sonuç., netice, akıbet, sorumluluk, ardı sıra, peşi sıra, peş peşe, kovuşturma HUKUK, adli kovuşturma, sürme, devam etme, tarihin seyri, vatandaşlık, tabiiyet, silsile, müteakip, tuzak kurmak, hile yapmak.

TEBEBE:تبب

Kesilmek, helak olmak, hüsrana uğramak, zayıflamak, ihtiyarlamak, hakkını az vermek, ziyan, hasar, noksanlık,şiddetli hal, kötü durum.

TEBERA : تبر

Helak olmak, mahvolmak, kırmak ,yok etmek, helak etmek, yerle bir etmek, çekinmek, eksik, nakıs, külçe altın yahut işlenmemiş gümüş, baştaki kepek-konak, tabur, düşmanın yurt içinde yardımcıları, şey, nesne.

TEBETE/ TABUT : تابت

Tabut, sanduka, kalp, kalp bilgi kabı, hikmet evi, kocamak, ziyan, hasar, noksanlık, tahta sandık, içindekiler ile göğüs, ilim, hikmet ve esenlik deposu olan kalp, Ark.

TECERA : تجر

 Ticaret yapmak, iş yapmak, kâr etmek amacı ile sermayeyi kullanmak, alışveriş yapmak, mal, ticari eşya; dükkan, .ticarethane, toptan satıcı, toptancı, perakendeci.