Okuyuş

Kelimeler

BESATE: بسط

Yaymak, neşretmek, elini uzatmak, şerh etmek, izah etmek, döşemek, gezinti yapmak, uzak mesafe, ziyade, fazlalık, genişlik, rızkı çoğaltmak, açmak genişletmek, ihtişamı terk etmek, cömert..

BEŞERA : بشر

Sevinmek, müjdelemek, müjdelemeyi istemek, beşer, insanlık, dış deri, belirti, yağmur müjdeleyen rüzgar, sevinçli haber

BESESE:بث

Yaymak, dağıtmak, haberi faş etmek, yaymak, sırrı açığa vurmak,içindekinibaşkasına açıklamak, hal, çok derin üzüntü, şiddetli hastalık,  tozutup savurmak, 

BETALE:بطل

Boşa gitmek, batıl, fasit olmak, hükmü düşmek, bozup lağvetmek, ibtal etmek, beyhude, faydasız, hak zıttı.

BETANE :بطن

Vadiye girmek ve yürümek, içini iç yüzünü bilmek, içine nüfuz etmek girmek, samimi ve yakınından olmak, gizli olmak, malı çok olmak, birini sırdaş edinmek, astarlamak, uzak olmak, hakikatte, gerçekte, iç hastalıkları, taban, karın ağrısı. Astar, sırdaş, ahbap, her şeyin içerisi, içeriği, içine nüfuz edip girmek, karın, mide her şeyin içerisi, taban, kayış, kemer, kolon, kuşak.

BETARA : بطر

Neşelenmek,  sevinmek, nimetin çokluğundan şaşırmak, azmak, taşkın davranışları olmak, şımarık olmak,  mağrur olmak, nimeti kötüye kullanmak, hakkına riayet etmeyi ihmal etmek, elindekini uygun olmayan yerlerde harcamak, avare takımı.

BETAŞE : بطش

Birini şiddetle tutup kavramak, yakalamak, saldırmak, üzerine  çullanmak, zor, cesaret, kuvvet, şiddetle yakalanan,  zorlu.

BEZERA: بذر

Tohumu dağınık olarak ekmek-saçmak,  malı ölçüsüz dağıtmak, harcamak, sözü ifşa etmek, neşretmek, yaymak, malını kaybeden, sırrını açmak yahut çok konuşmak, tecrübe etmek, zürriyet, bereket, nesil, ziyade, tohum, çok şey

CÂA-CEVEA : جاع

Acıkmak, iştahı olmak, özlemek, tenha, ıssız çöl,  aç kalmak, kıtlık, aç

CÂBE :جاب

Göğüs, sine, bağır, sinüs, delik. Oyuk, cep, bozuk para çantası, boyun, yırtmaç.