Okuyuş

Kelimeler

CEDEDE: جدد

Büyük olmak, yüce olmak, talihli olmak, yeni, yenilemek, yeniden kuvvet kazandırmak, çalışmak, ciddi vakarlı olmak, önem vermek, gayret etmek, Yolun ortası,cadde, geniş yol, dede, rızık, makam, nehir kıyısı, alamet, nişan,yeryüzü,yeniden tekrar, rengarek kumaş vs.

CEDELE:جدل

Kuvvetlenmek, özlenmek, örgüyü ipi muhkem bükmek, mücadele ve münakaşa etmek, düşmanlığı artmak, saçı örmek, yıkılmak, sert ve uzun kemik, kabile, taraf, hal, yol , kuş kafesi, semt, cihet, 

CEDERA : جدر

Duvar, ağacın yaprakları tomurcuklanmak, bitki yeşermek, layık ve ehli kılmak, çiçek hastalığı, el çok çalışmaktan kalınlaşıp yarılmak, sur, uygun, layık, münasip, yakışır.

CEFEE: جفئ

Tencere meyledip içindekiler dökülmek, kapıyı örtüp kapatmak, yabana atmak, elden bırakmak, bir yerin hayır ve menfaati yok olmak, yere yıkmak sermek, su veya kaynayan tencerenin köpüğü, sel suyu üzerinde köpükle karışık silinti süprüntü, batıl, faydasız, boş gemi, köpüğe gelince atılır gider, alıkoymak, hapsetmek, sebze ot vs.yi kökünden koparmak, hayrı gitmek.

CEHADE : جحد

Bilerek inkar etmek, itiraf etmemek, nimete küfretmek, hayrı az olmak, malı gitmek, kurak, bahil cimri bulmak, fakir bulmak.

CEHAME : جحم

Ateşi yakmak, gözünü açmak, belertip bakmak, işten alıkoymak, vazgeçirmek, adam cimriliğinden ve hırsından yanıp daralmak, alevli ateş koru, çok şiddetli yana ateş, cehennem, harbin en kesif/ yoğun yerine denir.

CEHEDE : جهد

 Gayret etmek, hayvana takati üzerine yük yüklemek, yorulmak ve meşakkat çekmek, imtihan etmek, sınamak, isteğinde ısrar etmek, hak zahir ve bariz olmak, mümkün olmak, çalışıp çabalamak, vuruşmak, harp etmek, cihat etmek, vus’at, çaba, gayret, takat, güç, kudret,  acele etmek. Allah yolunda vuruşup dövüşmek, düşünmek, bütün gücüyle çalışmak, , uyanık olmak,

CEHELE:جهل

Tencerenin kaynaması şiddetlenmek, bilmemek, tanımamak, hafifsemek, közü karıştıran değnek, bilinmeyen meçhul. Cahil olmak, zayi etmek, yitirmek, cehalete hamletmek, bilgisiz, işaretsiz.

CEHENE : جهن

Yaklaşmak, yüzün kabalığı, gece sonu karanlığı, uzak derinlik, ölümden sonra günahkarların yanacağı- azap olacakları yer, kızdırılmış ateş, cezalandırma meskeni.*

CEHERA: جهر

Bir şey aleni zahir olmak, ilan etmek, ifşa etmek, sesini yükselterek sözü konuşmak, aşikare söylemek, açmak, açığa çıkarmak, galip gelmek,  aleniyet, bütün yıl, zaman,