Okuyuş

Kelimeler

FEDEYE: فدى

Mal veya başka bir şey karşılığında birini esaret vs. den kurtarmak, kendini biri yoluna feda etmek, fidye verip kurtulmak, çekinmek, korunmak, sakınmak, esir vs. için verilen bedel, ibadet kusurlarından ötürü Allah için verilen meblağ, fedailik.

FEEDE: فءد

Yüreğine vurmak, gönlüne dokunmak, kalp, akıl, gönül, ateş, kebap olmuş et,

FEEYE : فءى

Kafasını vurup yarmak, açılmak, iki şeyin aralığı ayrılıp açılmak, iki dağ aralığında olan ayırım yeri, akşam, gece, grup, fırka, topluluk, cemaat

FEHARA:فخر

Kibirlenmek,  birineilim,nesep,kerem vs. faziletlerle üstünlük iddia etmek,  şeref, kendini yüceltme , büyütme, övünme, küçümseme, gururlu ,kibirli, büyük, çok iftihar eden,mükemmel kalite, pişmiş çömlek , kil, toprak damar.

FEHEME : فهم

Anlamak, kavramak, kalbiyle bilmek, birine bir işi anlatmak, idrak etmek, zeka, anlayış sahibi, kabiliyet, fark etmek, farkına varmak, birinin ne dediğini neyi kastettiğini anlamak, idrak, kavrayış, algılama, zihin, belletip anlamasını sağlamak, soru sorma.

FEHEME : فهم

Anlamak, kavramak, kalbiyle bilmek, birine bir işi anlatmak, idrak etmek, zeka, anlayış sahibi, kabiliyet, fark etmek, farkına varmak, birinin ne dediğini neyi kastettiğini anlamak, idrak, kavrayış, algılama, zihin, belletip anlamasını sağlamak, soru sorma.

FEHUŞE:فحش

Bir iş çok çirkin olmak, kadın çirkin iş yapmak fahişe olmak, söz veya fiili çok çirkin olmak, açıktan kötü, çirkin iş işlemek veya söylemek, zina, kötü ahlaklı, çok bahil(cimri), alçak kimse, çok olan şey, aklın kabul etmediği şey. müstehcenlik..

FEKADE: فقد

Bir şey var olduktan sonra yok olması, kaybolması, kaybetmek, yitirmek, kontrol etmek, incelemek, gözden geçirmek, teftiş etmek, insanların durumunu göz atıp incelemek, malı ziyan etmek.

FEKAHE: فقه

Birine ilimde galebe etmek, fakih olmak, anlayışlı, hazır bir bilgi ile gaib bilgiye ulaşmak, şeriat ilmini bilir olmak, bir şeyi gereğince anlamak, öğretmek, bildirmek, fıkıh tahsil etmek, anlayış, zeka, mütehassıs, şeriat ilmini bilir olmak.

FEKARA: فقر

Bir yeri kazmak, delmek, musibet şiddetli gelmek, malı gitmek, fakir olmak, omurgası sağlam olmak, bir şeyi çok kırmak, felaket, afet, bela, yoksulluk, fidan dikilen çukur.