Okuyuş

Kelimeler

MEHAZA : مخض

Bir şeyi şiddetle sallamak, iyiden iyiye düşünüp taşınmak, sütün yağını çıkarmak, kuvvetlice sallamak, çalkalamak, Su akacak yer, su mecrası, Bir eser yazılırken başvurulan kaynak, hamilenin doğumu yaklaşıp  sancıları başlamak, doğumu yaklaşmak.

MEHEDE: مهد

Yatağı yaymak, yayıp döşemek, kazanmak, hazırlamak, kolaylaştırmak, özrünü kabul etmek, nehir yatağı, düz ve basık arazi, beşik, yatak, giriş, mukaddime, konuşma niteliğinde  hüküm , halis tereyağı , döşeme  hazırlama, hazırlama, düzleme,

MEHELE : مهل

İşinde ağır ve yavaş davranmak, acele etmemek, bedenden akan sarı su, duru katran, erimiş maden, zeytin yağı yahut tortusu, mühlet vermek, özür ileri sürmek, acele etmeyip sakin olmak, külde ateş kalıntısı, hayırda ileri geçme, mühlet, kolaylık, teenni.

MEKENE: مكن

İnsanların yanında saygın kişi olmak, bir şeye gücü yeter kılmak, mümkün olur, vakar, şeref şanı yüce olan, nüfuz, makine, imkan, vali, güvenilir olan, enerji, güç, kuvvet, sağlam, muhkem, yerine  oturmuş, sıkı, yerinden oynamaz, derin, kökleri derinde olan, yapabilirlik, güç yetirme, mümkünlük.

MEKERA: مكر

Hile ile aldatmak, bir şeyi renkli yapmak, evde hububat biriktirip karaborsa yapmak, bir şey kızarmak, birini hile ile maksadından döndürmek.

MEKESE: مكث

Bir yerde durup eğlenmek beklemek, bir şeyi gözetip beklemek, yavaşlıkla davranıp aceleye gelmemek, ağır ağır, bir yerde ikamet etmek, kalmak.

MELÂ:ملا

Koşmak, şiddetle yürümek, Allah birine mühlet verip ömrünü uzatmak, tehir etmek, mühlet tanımak,uzun süre nasiplendirmek, açık arazi, uzun süre, yazdırmak, bir adamın söyleyip yazdırmasını istemek.

MELEE:ملا

Doldurmak,  içine alacağı kadar kaba nesne doldurmak, karnı su dolu olduğundan gebe sanıla deve, mideden ileri gelen nezle illeti, daha göz dolduran, topluluk, kavmin seçkinleri, kodamanları, yayı şiddetle germek, işgal etmek, müddet, birine yardım edip destek olmak, gereği gibi dolmak, topluluk, kavmin seçkinleri, doluş, çarşaf.

MELEHA : ملح

Bilinen şekilde tadı değişen ve donan sudur, tuzlu su, tuzlu balık, tuzlamak, güzeli yakışıklı/ şık olmak, latife, espri, hoşa gitme, güzellik, şıklık, zarafet, kibarlık, incelik, tuzluluk, ticari denizcilik, deniz nakliyeciliği.

MELEKA: ملق

Fakirlik, yoksulluk, bir şeyi mahvetmek, yıkamak, şiddetle yürümek, salıvermek, tutmamak, malı yok etmek yahut ifsat etmek, çok yaltaklanan , sevgisi samimi olmayan, elden kayıp gitmek, dua, yumuşak söz, seri çabuk olan.