NESEHA: نصح
Nasihat vermek, vaaz etmek, samimi davranmak, bir şey halis olmak, ameli ihlaslı yapmak, elbiseyi iyice dikmek, öğüt dediğimiz fesattan alıkoyucu barışa götüren söz, bildiri.
Nasihat vermek, vaaz etmek, samimi davranmak, bir şey halis olmak, ameli ihlaslı yapmak, elbiseyi iyice dikmek, öğüt dediğimiz fesattan alıkoyucu barışa götüren söz, bildiri.
Allah’a ibadet taatte bulunmak, kulluk etmek, Allah’a güzel fiillerle yaklaşmak, elbiseyi suyla yıkayıp temizlemek, zahit(Allah’ itaat ve taatte bulunan münzevi kişi), hacda yapılması gereken ibadetler, kurban, yeni yağmurdan yeşillenmiş yer.
Üremek, nesli çoğalmak, nesil, tüy, kıl vb. koparmak, yolmak, dokumayı vb. sökmek, çözmek , bir şeyi eskitmek, tüylerini dökmek, süratle koşmak, hızlı gitmek, akın etmek
Elbiseyi yaymak, haberi faş edip yaymak, kitap basılıp yayınlamak, genişlemek, dönüş, prizma, kalkıp çalışma zamanı, kuru ot, ölüyü diriltmek, yeri su ile diriltip yeşertmek, haber yayılmak, anons, ilan, yayın, çok neşreden.
Bir şeyi yaymak, dağıtmak, sırrı ifşa etmek, düzyazı, nesir, az, önemsiz, bir miktar, ufak tefek harcamalar, giderler, dağılmış, saçılmış parçalar, uçuşan tanecikler toz, ufacık şeyler, yayılmış, dört bir yana dağılmış
Su azar azar akmak, töhmetle bir kusurla itham olunmak, akıcı sıvı, safi berrak su, meni , sperm, katra, damla.
İnsanın dille söylediği kulakla duyduğu seslerdir, söz, anlayış, açık net bir şekilde konuşmak, beline kuşak sarmak, konuşturmak, ifadesini almak, sorgulamak, sorguya çekmek, yargı, hüküm ifadesi, halka şeklinde saran, kuşatan şey, sınır, had, limit, alan, saha, kapsam, genişlik, kordon, kuşatma , abluka.
Büyük balık, divit, çenedeki gamze, kılıcın ağzı, ismin sonuna tenvin koymak, " ن" harfinin adı, hilal gibi, ay şeklinde., Hz Yunus aleyhisselem.
Bir şeyi yerinden koparıp çekmek, biriyle çekişip münakaşa etmek, elbisesini çıkarmak, soymak,kavga etmek, mücadele etmek, ihtilaf edip bir birine düşmek, birini azletmek, bir şeye doğru gitmek, davet etmek, bir şey yerinden çıkmak, sökülmek, husumet.
İnsanların arasını bozarak birbirine düşürmek, vesvese vermek, el veya silahla vurmak, gıybet etmek, günahlara teşvik etmek, dürtme, kötü söz,