Yukarıdan aşağı inmek, inmek, nazil olmak, sahaya çıkmak, hükmünü kabul etmek, boyun eğmek, ölçüyü kabul etmek-tanımak, bir iş başa gelmek, terk etmek, vazgeçmek, saldırmak, hücuma geçmek, bir yere konaklamak, misafir, nezle, tedrici, azar azar inmek, inzal , ferağat etmek, vazgeçmek, makam, rütbe, itibar, yukarıdan düşmek, inmek.
Bir şeyi üzerine gerekli kılmak,, adamak, nezredilen.kişinin kendisi için zorunlu olmayan bir şeyi olması için kendisine zorunlu kılmasıdır, adamak, adanmak, bir şeyi bilip sakınmak, ihtiyatlı davranmak, korkutmak, sakındırmak, dikkat çekip bildirmek,
Hayvan otlatmak, tebaasını idare etmek, korumak, gözetmek, riayet, otlak mera, çoban, bir işin idaresini üzerine alan, casus ,vali, hakim.
Uzaktan görünen yüksek yere denir, kuyunun etrafında yükselen toprak yığını, yol, iki dağ arasındaki açık yol, her şeyin evveli, başlangıcı, bir şey bereketlenip artmak, fazlalaşmak, serap.
Korkmak, korkutmak, heyecanlandırmak, kesip parçalamak, vaad, tehdit, Arapların eskiden seci, ve kafiye yaparak konuştukları söz, havuz dolmak, sel.
Gök gürlemek, şimşek parlamak, tehdit etmek, titredi, gök gürültüsüne uğradı, endişeli kararsız olmak, afet, felaket,
Görme duyularıyla görmek, tefekkürle kalple görmek, akıl ile idrak etmek, bir şeye inanmak, itikat etmek, sonunu düşünmek, rüya, düş görmek, birini alim sanmak, bilmek. Yere bayrak dikmek.riya gösteriş yapmak, aynaya bakmak, riyakar, akciğer, zatüre, inanç, akıl, görüş, tedbir, fikir, teklif.
Yetişmek, yetişip büyümek, bir şeyi çoğaltıp artırmak, tepe, yüksek yere tepeye çıkmak, yükselmek, üste çıkmak, nefes darlığı olmak, bir şey şişip kabarmak, fazlalık.
İnsanların başbuğu, idare edeni olmak,efendi, başa geçmek, bir şeyi tamir, ıslah etmek, terbiye etmek,mürebbi, düzene sokan, (RİBBİYYÜ):büyük insan topluluğu, insanları toplayan kişi, sabırlı , muttaki alim. Yoğunlaştırmak, bir şeyin maliki-sahibi, müteabbid, kaptan,
Birini şüpheye düşürmek, şüphelenmesine sebep olmak, endişelendirmek, suizan, bir şey hakkında zanda bulunup sonra onun açığa çıkması, inancın zayıflığı, rahatsız, taciz etmek, zan, şek, şüphe, kuşku, töhmet, bela, musibet.
Copyright © 2017 Gumusluoglu