Okuyuş

Kelimeler

RAKEZE : ركز

Yere mızrak dikmek, gizli ses, fısıltı, his, alim ve cömert, bir şeyi diğer şeye yerleştirmek, defnetmek, gömmek, dayanmak, gizli gömmek, yere dikilmek, çakılmak, sağlam/sıkı bir şekilde oturmak yerleştirmek, yoğunlaşmak, yerçekimi kuvveti, sağlam yer, istasyon, merkez, karakol, karargah.

RAMÂ-RAMEYE : رمي

Atmak, iftira etmek, ayıplamak, bir yere yönelmek, artmak, çoğalmak, ziyade olmak, birini bir yere vali yapmak, atışmak, savunmak, düşmek, hedef, gaye, atış yeri, haber vs. bir şeye ulaşmak .

RAMEDE :رمد

Kül, soğuk vs. den helak olmak, göz ağrımak, göz iltihabından mustarip olmak,  kül renginde olmak, ateş külü, helak etmek bozmak, kirli, felaket, eskiyip , çürüyüp hayrı kalmamış.

RAMEZE- RAMEZÂNE : رَمَضَانَ- رَمَضَ

Günün ısısı şiddetli olmak ve artmak, susuzluktan içi yanmak, sıcak yakmak, oruca niyet etmek, ramazan ayı, hicri 9. ay, pek keskin ve etkili bıçak, güneşin fazla kızışması, yakması, kızgın toprak, içine düştüğü kötü durumdan daha kötüsüne kaçmak.

RASÂ:رسا

Bir şey sabit olmak, payidar olmak, gemi seyri tamamlayıp  demir atmak, demirlemek,   dağın kökü yerde sabit olmak, insanların arasını düzeltmek, ıslah etmek, birinden haber, hadis  nakletmek, rivayet  etmek, gemi demir atmak, sağlam, ağırlık,  sabit köklü.

RASEDA: رصد

Bir şeyi gözetlemek, iyilik veya başka bir şeye mukabele etmek, çıkarmak, yol, az yağmur, gözetleme yeri veya yolu, sinen, rasathane.

RAŞEDE: رشد

Doğru yolu bulup girmek,muvaffakıyyet, başarı, sulûk eylemek, irşad etmek, çocuğun reşit olduğuna karar vermek, danışmak, hak yolunda müstakim olan, akıllı, baliğ olan, erginlik, reşitlik, mürşit, delil, vaiz, rehber.

RASİLE: رسل

Teenni ile gitme , bir şeyi salmak, bırakmak, tahliye etmek, tutmak, göndermek, yollamak, kendi haline kendi başına bırakmak,  güvenmek, mektup veya elçi göndermek, zorlanmaksızın akıcı konuşmak, mesaj, elçilik, peygamberlik, bir iş de acele ve şiddet yapmayıp teenni ve kolaylıkla davranma, topluluk, sefir, kurye.

RATABE :.رطب

Hurma taze ve olgun olmak, bir şey  yaşarmak, ıslanmak, yaş olmak, yumuşak,  kuru olmayan, higrometre nem ölçer,

RATEA: رتع

Hayvan bolluk içinde dilediği gibi yiyip içmek,bir yerde refah ve huzur içinde yiyerek içerek kalmak,bolluk içinde olmak,bereket, refah, bolluk.