Okuyuş

CESARET

CESARET

Tartışmalar da, haksızlığı ve yanlışı yapanların ne kadar da güçlü çıkıyor sesi. Yıkarak yok ederek düzen getireceklerini söylüyorlar.  “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır.”( Maide suresi 32. ayet)

Allah bizlere diriltmeyi emrediyor. O mihraklar ise öldürmeyi. “Ey iman edenler, hepiniz topluca “barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a)” girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. “( Bakara suresi 208. ayet)  Allah bizlere barışı emrediyor, tavsiye ediyor. O mihraklar ise savaşı!

“Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için ayetler vardır.”( Nahl suresi 11. ayet)

“Görmüyorlar mı; Biz, suyu çorak toprağa sürüyoruz da onunla ekin bitiriyoruz; ondan hayvanları, kendileri yemektedir. Yine de görmüyorlar mı?”( Secde suresi 87. ayet)

Allah üretin diyor, üretmeniz için yağmuru gönderiyor . O mihraklar ise tüketiyor, yok ediyor.

“Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir”( Bakara suresi85. ayet)

“ Kavmi onunla tartışmaya başladı. O da onlara dedi ki: “Beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O’na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz?” ( Enam suresi 80. ayet)

“ “Hakkında hiçbir delil indirmediği halde, siz Allah’a ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuklarınızdan nasıl korkarım?” Eğer bilirseniz söyleyin, bu iki topluluktan hangisi güven içinde olmaya daha layıktır?“ (Enam suresi 81 ayet)

Sahte ilahlarla sahte güçlerle Hz. İbrahim’i korkutmaya çalışıyorlar. Gerçekleri ortaya koyduğumuzda çoklukların bizi kınamasından korkuyor muyuz? Yaptığımız işleri, söylediğimiz sözleri inceliyor, düşünüp taşınıp mı Konuşuyoruz, yapıyoruz? Yoksa “herkes böyle yapıyor” diye mi yapıyoruz?

Güneşin önüne parlamasın diye perde mi çekiyoruz ; yoksa, kalın duvarlar mı örüyoruz? Kör dünyanın göreni olmak olabilmek. Sanıyor muyuz ki! sadece biz görüyoruz yanlışı doğruyu. Ayan aşikar gören de duyan da çok . Allah her insana akıl irade iyiyi kötüyü ayırt etme yeteneğini kısmamış vermiş. Mesele görmekte duymakta değil. Gördüğünde duyduğunda bir İbrahim olabilmekte. Onun cesaretini gösterebilmekte. Arkanı döndüğün an duvarları örmüşün demektir. Şu dünyanın debdebesi şaşaası içinde bir İbrahim olabilmek… Bir arayış içine girebilmek.

engellere takılıp oyalanıp kalmamak.” Benden bu kadar, gücüm bu kadar!” demeden yola devam edebilmek. Sormak lazım içimizdeki benlere ben neredeyim? Allah’ın hiçbir delil indirmediği geçici haz ve çıkarlar peşinde mi? Yoksa onun indirdiği yasalar çerçevesinde Allah’da korunmaya giren birisi miyim?

 

HANİFE GÜNDAĞ

Önceki Sonraki