Okuyuş

MİRAS 04/07/2023

MİRAS   04/07/2023

MİRAS

Varis olmak, nesilden nesille geçen, kalıntı. Günümüzde miras deyince sadece mal, mülk yani dünyalık aklımıza geliyor. Kavgalarda düşmanlıklar da bu sebeple çıkıyor. Herkes çok iyi biliyor ki dünyada kazanılan dünyada kalacak.  Ama güveni, dayanağı parada pulda aramak artık gelenek haline gelmiş. Yaşlandıkça insan daha bir düşer olmuş mala mülke. Harcamaya, vermeye korkar olmuş  bitecek diye .Oysa gerçek miras atamız Hz. Ademden aldığımız genlerimiz, nesilden nesile her bir insanoğluna taşınan genler. Allah Hz. Ademi yaratmış irade vermiş, düşünme, ölçme biçme yeteneğiyle donatmış. Bizim tamamen hayallerimizi süsleyen cennetine yerleştirmiş. Rabbim şeytanı da hani anlamında  uzun ip ve haktan, doğrudan uzaklaştıran olan şeytanı yaratmış. İnsanoğlunun iradesini zorlasın. Hak olandan uzaklaşacak mı yoksa istikrarla hak yolunda olacak mı?

Evet insanoğlunun iradesi var. Fakat onun yanında bir de olaylara masum bir bakışı var. Saf bakış desek daha doğru olur. Karşısındakinin şeytanlaştığını fark etmeyen söylenene hemen inanan ve güvenen bir bakış, inanış. Burada şeytanın, elinde üç mızraklı şekilsiz bir varlık tahayyülünü bırakıp, iradeyle birlikte insanın içine yerleşen yani olumsuz, negatif, iradeyi saf dışı bırakan bir etken olduğunun da farkına varalım. Her ikisi de bizde aynı anda var. Seçim bizim hangisini kullanacağımız da.

Şeytan Hz. Adem’in ayağını yalanla kaydırıp yasağı deldirdi. Cennetten çıkardı. İnsanoğlu hala o cennete girebilme hayaliyle yaşıyor. Bizim için öncelikli olan durum, hata yapmamak değil, hata yapıldığında o hatada ısrar etmeden sonucuna katlanıp, tam bir dönüşle tövbe ederek dönüş yapabilmektir. Allah insana kendi ruhundan vermiş. Akıl, irade ve merhametle donatmış. Fıtrat tertemiz, kirletilmediği sürece. Hz. Adem de hatasını fark edince benliğe kapılmıyor. Tam bir dönüşle dönüp rabbinden nasıl bir tövbe etmesi gerektiğini öğrenip özür diliyor, af diliyor. Nasıl dönüş yapacağını kaynağında öğrenip övgüye layık oluyor.

İşte miras; yanlışta, hatada ısrar etmemek farkına varılır varılmaz dönüş yapıp hakka sarılmak. Ne güzel bir kurtuluş, mutluluk reçetesi. Hz. Süleyman, Hz. Davut’a  mirasçı oldu. Malına mülküne değil, ilmine, öğretilerine, kuşlarla birlikte Allah’ı tesbih etmesine ve dağların ona nasıl ram olduğuna varis oldu. Onları tüketmedi. Büyüttü kuşlara cinleri, karıncaları ve yaratılmışların dilini yasasını dahil etti bu ramın içine. Demek ki benim içimde de  genlerimde kuşların, cinlerin ve karıncaların ram olacağı boyun büktürecek, dillerini yasasını anlayacak bir güç var.

Hani kullandığımız akıllı telefonların özelliklerinin %70'inden haberimiz olmadığı, kullanmadığımız gibi içimizdeki yüksek potansiyeli de bilmiyor kullanmıyoruz. Hz. İbrahim’in mirası o şaşanın debdebenin içinde putların arasından sıyrılıp hakkı, Allah’ı arayıp bulma gücü, iradesi. Bu irade tüm dünyada övgüye layık olmasını sağlıyor.

Bana miras gelen hangi durum yada ortam olursa olsun hakkı bulma gücü. Benim de içimdeki bu mirası bu gücü fark ettiren, elçilerinin örnekliğiyle anlamamı sağlayan Rabbime hamd olsun. Bu mirasa varis olup hakkı hak olarak sahip çıkan batılı batıl olarak bilip ondan uzaklaşan olmak dileği ve duası ile…

HANİGÜN