Okuyuş

KURAN GÜÇLÜK İÇİN DEĞİL KOLAYLIK İÇİN

KURAN GÜÇLÜK İÇİN DEĞİL KOLAYLIK İÇİN

18.09.2021

KURAN GÜÇLÜK İÇİN DEĞİL KOLAYLIK İÇİN

TAHA/2: “Kur’an’ı sana sıkıntıya düşesin diye indirmedik.”

Biz bu Kur’an’ı, yazılmış yasasının yaşam kılavuzunu sana güçlük çekesin, zorlanasın diye indirmedik.  Tam aksine kolay ve rahat bir yaşam için indirdik. Elçi yaşayarak yaşanmasının kolaylığını örnekledi.

TAHA/7: “Düşünceni ister yüksek sesle dile getir (ister getirme); unutma ki O, gizli (düşünceleri) bildiği gibi ondan daha gizli (duyguları) da bilir.”

                Sözü ister açıktan söyleyin, ister gizleyin ve hatta kendinizden bile gizleyin. En gizli planlar yapın. Allah’ın yerine “Sen dizayn edemedin, biz dünyayı dizayn ederiz.” deyin. Nüfusu fazlaca azaltırız gibi büyük büyük planlar yapsanız da bu planlara bazılarının ömrü yetmeyince diğerleri devam etse de hepsini gören gözeten bir yaratan var.

 TAHA/ 135:  “De ki: Herkes gözlemekte. Siz de gözleyin. Düzgün yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidayet üzerinde olduğunu ileride bileceksiniz!”

                Bir ilah, yaratan var; onları gözlemleyen ve bu yapılanları toplumlarına anlatacak tarih var. Bir zamanlar bir Hitler vardı, Yahudi ırkını yok etmeyi kendine amaç edinen. Onları toplayıp sabun fabrikalarında sabun yapan. Ellerindeki tüm varlıkları makamları alıp esir hâline getiren. Bugün ne anılan Hitler kaldı ne de Yahudi ırkı, hepsi yok oldu.

Şeytanın elinde oyuncak olan, kendisini zeki sanan ya da kendisine verilen zekâyı yanlış yerde kullanan insan şimdi de insanların tamamını azaltmaya çalışıyor. Onlar üzerinden nemalanma çalışmalarını sürdürüyor. Kimi iktidar hırsı, kimi ekonomik liderlik hırsı kimi de hepsini toplayıp ilahlık egosunu tatmin etme yolunda zulüm, eziyet, baskı yapıyor.

TAHA/13:  “Ben seni seçtim, şimdi (sana) vahyolunacak şeyleri dinle.”

                Böyle bir ortamda seçilmiş olabilmek. Seçilebilmek. Bir Musa olabilmek... Kendime soruyorum ben de seçilebilir miyim? Her ortamda doğruları ortaya koyabilir miyim?

KEHF/60: “Ve bir vakit Mûsâ, delikanlısına, ‘Ben iki bilgin kişinin toplandığı yere varıncaya kadar durmayacağım yahut senelerce gideceğim.’ demişti.”

KASAS/14: “Musa yiğitlik çağına girip olgunlaşınca biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.”

Ben de bilginin sonuna varacağım, olgunluğa ereceğim diyebiliyor muyum? Yoksa oturduğum yerde bekliyor muyum? Seçilme için hatasız olmak gerekmiyor. Doğruyu, mazlumu savunmak adına adam öldüren Hz. Musa’yı Allah affediyor. Demek ki hatanın hata olduğunu fark edebilirsek af var. O zaman hata yapmamak değil, hatadan dönüş yapabilmek olgunluk. Zalimin karşısında dimdik ayakta durabilmek. Korkuya kapılsa da.

Destek istemek Rahman’dan. Ben bittim ya Rabb dediğimiz yerde  “Yettim kulum der.” diyor. Kupkuru asa hilelerini yutuveriyor Firavun benzeri zalimlerin. Hatta en kirlenen el, hatadan dönünce parlayıp  en güzelini yapıveriyor. Bir de ona inanan, destek olan, zulme hayır diyen bir toplumu var saz ulum denizinde kupkuru yol açılıp aydınlığa yürütür Rahman. Zalimi de kendi zulüm denizinde boğar. Zulümden kurtulup Rahman’ın en doğru yolunda olmak ümidiyle.

HANİGÜN