10.03.2020
وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ
Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Şu helaldir, şu haramdır," demeyin, sonra Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise iflah olmazlar.
Kelime Açıklamaları
FERAYE:فرى
Bir şeyi yarmak, kürk, tüylü ve kürklü deri, servet, yalan düzmek, yalan söz peyda etmek, iftira, yeniden düzülüp ortaya konan şey, uydurma acayip iş, karanlık iş, acayip karışık uydurma tuhaf iş,zenginlik, yalan düzmek, bir şeyi yarmak, yalan , iftira
FELEHA:فلح
Yeri ziraat için sürmek, yarmak, arzusuna nail olmak, istediğini elde etmek, felah bulmak, korktuğu şeyden gam ve zorluktan kurtulmak, nimet ve rahatta daimi olmak, fevz ve felah bulmak.
VESAFE: وصف
Bir şeyi nitelemek, tavsif etmek, sıfatlanmak, hizmette pek mükemmel olmak, bir şeyle bilinmek, diğerlerinden fark edilmek, sıfat, nitelik, kalite, durum, ismi fail, ismi meful, müşebbehe ve ismi tafdil,
LESENE: لسن
Birini diliyle dillemek, kötü anmak, konuşmada birini yenmek, fasih olmak, birinin sözünü diğerine söylemek, tebliğ etmek, dil, lisan, söz.
Önceki
Sonraki