03.02.2018
هُنَالِكَ تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ وَرُدُّواْ إِلَى اللّهِ مَوْلاَهُمُ الْحَقِّ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٣٠
Orada her nefis önceden yaptığı şeyleri dener ve onlar gerçek mevlaları olan Allah’a döndürülürler. İftira ettikleri şeyler, kendilerinden kaybolup gider.
Kelime Açıklamaları
BELÂ : بلا
Denemek, tecrübe temek, eskimek, yıpranmak. musibet, imtihan, bela, gam ve hüzün, gözden kaybolmak, yok olmak, zeval bulmak, kötüleşmek. yıpranmak, çürüme, bozulma, dikkatli olmak. itina etmek, düşünceli olmak, bir şeyin farkına varmak.
SELEFE : سلف
Öncü, geçmiş, bir şey gelip geçmek, ödünç vermek, bir hususta beraberleşmek, her şeyin halisi, ileri geçen cemaat, geçmiş zamanda.
RADDE : رد
Geri döndürmek, vazgeçirmek, men etmek, bir şeyin vasfını diğer vasfa sokmak, yerine iade etmek, yerine koymak, sahibine geri vermek, cevap.
Önceki
Sonraki
