Okuyuş

Göründüğü gibi olmak

Göründüğü gibi olmak

Mevlana’nın şu sözünü bilirsiniz “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” der. Bu sözü duymayanımız yoktur. Özetle, şunu anlatıyor; İnsanlar nasıl bir kişiliğe sahipse o şekilde görünmelidir veya nasıl algılanıyorsa ona yakışır bir hayat sürmelidir. Ne kadar güzel bir ilke değil mi? İki yüzlülüğü ve samimiyetsizliği ortadan kaldırıyor.

Hepimiz toplum içinde görüyoruz, dürüst olmadığını sonradan anladığımız ama dürüstmüş gibi davrananlar, sevmeyen ama seviyormuş gibi yapanlar, bilmeyen ama biliyormuş gibi yapanlar, bunalım içinde debelenen ama sosyal medyadan mutluluk pozları verenler. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. İşte bu durum toplum içinde insanların güvenini sarsarak, onları bir tedirginliğe sevkediyor. Örneğin bir araba alacaksanız acaba kandırılırmıyım korkusu yaşıyorsunuz, ticaret yapacaksanız karşı taraf hakkında; acaba doğru mu söylüyor, sözünde duracak mı diye düşünüyorsunuz. Adeta gardını almış bir boksör psikolojisiyle yaşıyoruz hayatı. Her an bir darbe yemek veya rakibi alt etme ikilemindeyiz.

Aslında gelişmiş bir toplumda bireyin söylediği söz zaten doğru olan sözdür, davranışları nitelikli yaşamının bir yansımasıdır, olduğu şey zaten göründüğü şeydir. Böyle toplumlar mutlu bir hayat sürer. Mutlu bireyler ise bilim, sanat, edebiyat ve teknoloji gibi alanlarda da öncü olurlar.

Mevlana yüz yıllardır öğretileriyle Anadolu insanını diri tutmuştur. İnsanımız bu bilinçle tarihin belli dönemlerinde gelişmiş medeniyetler kurmuştur. Bize yakışan bu seviyenin gerisine düşmek değil daha da ileriye gitmektir. Önce üstün ahlak sahibi mutlu bireyler olacağız sonra mutlu topluluklar oluşturacağız hep birlikte.

Resul Demir

Önceki Sonraki