Okuyuş

SEÇİM

SEÇİM

19.06.2020

         Hicr 26:Kesinlikle biz insanı kuru bir çamurdan şekillenmiş bir balçıktan yarattık. 
Allah insana ruhundan üflerken değişip dönüşebilen,şekil alabilen,her yaş ve tecrübesinde hayatına anlam katabilen,zenginliklerini açığa çıkarabilen,her durumda içindeki cevheri adeta sorgulatan bir kod yüklemiştir.Bu kodu yok sayan ‘‘Ben böyleyim,annem-babam..da böyleydi,böyle gördüm,beni böyle kabul edin.’’gibi savlar ileri sürenler ayete göre iftira atmaktadırlar.İnsanın aceleci,nankör,kibirli,bencil yönü ele alınırken aynı zamanda değişebilen,şükreden,alemdeki en üstün varlık potansiyeline sahip olabilen bir yapısından da bahsedilmektedir.Olaylara bakış açımız bizim hem karakterimizi hem de yaşadığımız hayatı şekillendirecektir. 
        Enfal 53:Allah bir topluma verdiği nimeti o toplum kendi özünü değiştirip bozmadıkça asla değiştirmez. 
İsra 8:Rabbinizin size merhamet etmesi umulur ama siz dönerseniz/batıl olan yerden hak olan yere dönerseniz,biz de döneriz.Cehennemi,kafirler için kuşatıcı yapmışızdır! 
İnsan şekil alabilen yapıda olduğu gibi Allah da insanın tavrına göre yasasını işletmektedir.İnsan özünü korudukça Allah nimetinde bir azaltma yapmamaktadır.Ancak özünü bozduğunda ve dönüşler Allah’a olmadığında adım adım kuşatan azap insanı adeta labirent gibi sarıyor.İnsan belli bir yeri,düşünceyi,duyguyu kuşatabilir,tanımlayabilir.Ancak Allah’ın kuşatması her yeri ve tüm duygu  ve düşünce dünyamızı etkisi altına alacak güçtedir.Tabi ki tüm bunlar da insanın yapıp ettiği,kendi eli,ürünü olan durumlardır. 
        İsra 13-14:Biz her insanın kuşunu kendi boynuna doladık.Oku kitabını/yazdıklarını,hesap görücü olarak nefsin yeter. 
Günlük hayat içerisinde koşuşturmacalarımız,sorgulamadan geçirdiğimiz her an,her gün bizi yavaş yavaş cehenneme sürüklemektedir.Düşünmeden beynimize yerleştirdiğimiz sorunlu bakış açıları,takıntılar,olayları kavrayış biçimimiz bizi kuşatmakta ve daha sonra bu kuşattığımız düşüncelerden kurtulamayışımız azabımıza neden olmaktadır.Azap geldiğinde ise onu Allah’tan başka değiştirecek yoktur yani temel,evrensel ilkelere,bakış açısına dönmediğimiz sürece hayatımız cennete dönüşecek değildir.Peki neden bu kadar Kuran’ı anlamaya,okumaya,çözmeye gayret ediyoruz?Bize ne kazandıracak veya bizimle düşünmeyenler arasındaki fark ne olacak? 
         Allah’ın kişi ile kalbi arasına bir değer olarak inmesi,Allah’ın insana şah damarından daha yakın olması ve ruhundan üflemesi insanları belli bir noktada eşitlemektedir.Günlük yaşantıda hiçbirimiz eşit konumda,statüde,itibarda değiliz.Dünyada demokrasi adına yapılan sahte sosyal devlet anlayışı insanları yanlış bir düşünceye sevk etmektedir.Makarna,kömür,indirimli elektrik,doğalgaz uygulamaları insanları parasal olarak eşitleme gayreti ile insanlara gerçek olmayan bir değer verme peşindedir.Bu düşüncenin temeli insanları parasal olarak belli bir sosyal refah dengesinde tutarsak onları önemli bir insan gibi gösterip oylarını alabiliriz mantığından gelmektedir.Bu durum temel yasaya aykırıdır.Allah başta kendini değerli görerek insana o değerinden vermiştir.Yani insan bu dünyaya,evrene sığmak,mutlu,güzel bir hayat yaşamak istiyorsa evrenin kuruluşu değer odaklı olduğu için değerini bilip onu korumak,geliştirmek mecburiyetindedir.Para,makam,itibar değerleri peşinde koşmak yerine                 Allah’ın değeri ile değerlenme çabası içinde olan insan sonsuz mutluluğa erişir,yaşadığı yaşın,edindiği tecrübelerin bir anlamı olur.Bu değeri oluşturabilmek ve korumak adına Kuran’ı anlamaya,üzerinde düşünmeye çalışıyoruz.Allah’ın örnekliğini somut olarak Kuran’da gördüğümüz için onun peşinden gidiyoruz.Değer oluştururken Kuran’ı araç olarak kullanma çabamız bizi hayatımızda daha değerli,onurlu,mutlu bir birey;sorunlarımız karşısında mukavemetli,daha 
başarılı,dirençli bir birey yapmaktadır.Aksi halde düşünmeyen,sıradan,rastgele bir insanın hayatında önemli gördüğü şey;para,itibar ve birilerinden ayrı düşünemediği bir hayattan öteye gidemez.Bunlarla hayatımızı kuşatırsak azap kaçınılmaz olacaktır. 
         Enfal 13-14:Kim Allah’a ve resulüne/yasalarına karşı gelirse Allah’ın azabı çok çetindir.Şimdilik siz bunu tadın gelecekte de gerçeği örtenler için cehennem azabı vardır. 
Ruhu geliştirmeden yaşamak anlamsız olduğu gibi gerçekten bir cehennem hayatı yaşayacağımız da kesindir. 
İyi,planlı,programlı,düzenli bir hayatı veya düşünülmeden,boş,sadece nefes alıp vererek bir hayatı yaşamak bizim elimizde.Yaşadığımız olumsuzluklara rağmen değişmek,kendimizi ve çevremizi daha mutlu bir hale getirmek kendimizi değerli görüp tüm evrene bu gözle bakabilmek bizi eşsiz kılacaktır. ‘‘İnanıyorsanız en güçlü sizsiniz.’’ ayeti gereği kendimizi sürekli diri tutarak Allah’ın ardından giden bir halife vasfını kazanabiliriz.Kuran’ı bu gözle okumanın bize başarı,huzur,mutluluk getireceğine inanıyorum.Aksi halde Allah’ın değerinden farklı bir değerlenme çabası insanı başarısızlığa,mutsuzluğa sürükleyecektir.                                                                                                                                                                                                         BÜŞRA KÖSE

Önceki Sonraki