Okuyuş

Kelimeler

SETARA:سطر

Yazmak, bir şeyi kılıçla kesmek, uyduruk söz telif etmek, efsane,  masal, hurafe, bir şeyin üzerinde olup onun ahvalini görüp gözeten adam, yazılan yazıdan, dikilen ağaçtan ve ayakta duran insanlardan oluşan saf, satır, zor kullanma,  murakıp.

ŞETATA : شطط

Uzaklaştırmak, zulmetmek, haktan uzaklaşmak, saçmalamak, haddi aşıp hak ve adaletten çıkmak, bir metaya pahasından daha çok fiyat istemek, uzaklık, servi boyluluk.  

SETERA : ستر

 Bir şeyi örtmek, perde, kendisiyle örtülen şey, siper, gizli, bir şeyi gizleyip örtmek,  düşmanlığı açıklamamak, bir şeyin içine veya arkasına gizlenmek, korku, utanma, ceket, iffetli, kalkan, çok dallı ağaç.

ŞETETE : شتت

Dağılmak, saçılmak, topluluklarını dağıtmak, birliklerini bozmak, ayrı ayrı, dört bir yana dağılmış,  türlü türlü, çeşit çeşit, pek çok, farklılık, farklı farklı, yarma, çatlatma.

SEVÂ - SEVEYE: ثوى

İkamet etmek, (uzun zaman)barınak, durak, sabit olmak,  helak olmak, ölmek, alıkoymak, misafir, yol gösteren dikili taşlar, pansiyon, menzil, konak.

SEVÂ: سوى

 Seviye, iş düzgün olmak, iki şeyi bir birine eşit kılmak, tesviye, mutedil, oturmak, kurulmak, kuşatmak, olgunluk, bir şeyin ortası, karşılığı, ifrat ve tefrit olmayan, düzgün, normallik, yönelmek, sağlamlık, Musevi, fark etmez, denk, kırk yaşına varıp kararını bulmak. düz, doğru, hak, adalet, hakikat, sağlam, zarar, hasar görmemiş, düzenli, uyumlu, uygun, ahenkli,  hep birlikte, hep beraber, benzer, aynı, istikrar, tam, aynı.

SEVEFE : سوف

Gelecek zaman eki, bir işi yapacağım demek, atlatmak, geciktirmek, ertelemek, ağırdan almak, mesafe. Uzaklık, ara, sabretmek, bir şeyi koklamak, adamın hayvanları kırılmak malı helak olmak, hükmü altına vermek, kendi işini bir diğerinin tasarrufuna  vermek.

SEVELE: سول

Nefsin çok fazla arzuladığı hacet-istek, istemek, sormak, atıyye ve sadaka dilenmek, bir şeyi birine sevdirmek, teşvik etmek, arzu, ihtiyaç, şiddetli arzudan dolayı kötü davranış süslü görünmek,  soru.

SEVERA-SÂRA : ثور

Kelimesi: Harekete geçmek. Kımıldamak, toprağı sürmek, işlemek, Yeryüzünü kazıp altüst etmek ve onu, imar etmek, kötülüğü her tarafa saçmak, kendisi ile toprağın sürüldüğü sığır, şafağın iyice saçılıp yayılması anlamına gelir, öldürülenin kanını talep etmektir, ayaklanmak, isyan çıkarmak, devrim yapmak, hiddetlenmek, köpürmek.

ŞEVEYE : شوى

Et vs. yi ateşte tutmak, kızartmak, haşlamak, öldürmeyecek uzvuna vurmak, et kebab olmak, kol ve bacak vs. organlar, derin ve zahiri, az ve değersiz şey, bakiye, malın kötüsü, helak olmuş kavim veya malın bakiyesi, ızgara.