Okuyuş

Kelimeler

ZEHEKA : زهق

Bir şeye üzüntüsünden dolayı canı çıkması, batıl, şer, mahvolmak, yok olmak, öne geçmek, can bedenden çıkmak, kabı doldurma çabuk gitmek, derin kuyu, hezimete uğramış adam, hedefin arkasını aşan ok, miktar, yaklaşık bir yıl.

ZEHEKA : زهق

Bir şeye üzüntüsünden dolayı canı çıkması, batıl, şer, mahvolmak, yok olmak,öne geçmek, can bedenden çıkmak, kabı doldurma çabuk gitmek, derin kuyu, hezimete uğramış adam, hedefin arkasını aşan ok, miktar, yaklaşık bir yıl.

ZEHERA : زهر

çiçek, yüz veya ay vs. parlamak, bir şeyin rengi berrak olmak, malı edinmek, dünya hayatının şaşaası, debdebesi, parlaklığı, ölümle karşı karşıya gelmek.

ZEKÂ : زكا

Bir şey artmak, fazlalaşmak, zengin olmak, işi iyi olmak, ıslah etmek, düzeltmek, övmek, temizlemek, tezkiye etmek, yücelmek, malının zekatını vermek, çift, bereket, büyümek, yetişmek , iyi kalpli olmak, her şeyin halis ve pak olanı, temiz, masum, dokunulmamış, doğruluk, dürüstlük,  günahsız.

ZEKANE : ذقن

Çene, çenesine yahut kafasına şamar vurmak, çeneyi bir yere dayamak, çene altı  yahut boyun çemberi, karnın üst tarafı, boğaz çukuru.

ZEKERA:ذكر

Bir şeyi zihninde tutmak, değerlendirmek, değer olarak ortaya koymak,  ezberlemek, hatırlamak, unuttuktan sonra hatırlamak, anmak, yad etmek, Allah’a sena ,tesbih etmek, zikretmek, erkek,  bir kelimeyi müzekker kılmak, görüşmek, müzakere etmek, pasaport, reçete, sağlam söz, sertifika, kılıç vs.nin ağzını çeliklemek, pusat yapmak, şöhret, demir, çelik, kuvvetli.

ZELLE : ذل

Hor ve hakir olmak, zayıf olmak, önemsiz, aşağılama, biçare, zelil olmak, zorluğu güçlüğü gidermek, boyun eğmek, itaat etmek, alçak gönüllü olmak, mağlup olmak, yumuşak olmak, ezik,küçülme.

ZELLE : زل

Ayağı kaymak, görüşünde hataya düşmek, doğrudan sapmak, birini sürçtürüp kaydırmak, yanılma

ZELZELE : زلزل

Şiddetle sallamak, ırgalamak, zelzele, deprem, birisini korkutmak, imtihan, musibet, bela, kıtal, harp, şer.

ZEMEME : ذم

Kötülemek, yermek, ayıplamak,  burun akmak, ayıplanacak iş yapmak, birini hakir görmek küçümsemek, bir yer kuru olup hayrı azalmak, birini çok kötülemek çok zemmetmek, kefalet, teminat, söz, hak, hürmet, mükellefiyet, zayıflıktan ve zebunluktan ölümle burun buruna gelmiş kimse, malı dini vs. teminat altına alınmış gayri müslim.