Okuyuş

Kelimeler

ZEVEDE : ذود

Men etmek, kovmak, çıkarmak, dağıtmak, yaymak, saçmak. Serpmek, savunma, koruma, himaye, yemlik, otlak, def etmek, davarı sürmek,.

ZEVEDE : ذود

Men etmek, kovmak, çıkarmak, dağıtmak, yaymak, saçmak. Serpmek, savunma, koruma, himaye, yemlik, otlak, def etmek, davarı sürmek,.

ZEVERA : زور

Birini görmeye gitmek, ziyaret etmek, bir şey meyletmek,  yatık olmak, bir şeyi düzeltmek, sağlamlaştırmak, ıslah etmek, sözü yaldızlayıp güzelleştirmek, yalanı süslemek, imzasını taklit etmek, bağlamak, bir şeyden sapıp meyletmek, içinden su akan sık ağaçlık, kuvvet, put, şirk koşma, uzaklık, kabir.

ZEYELE : زيل

Kelimesi: Bir şeyi uzaklaştırmak, ayırmak, yerinden etmek, daima oldu, hâlâ, dağınık kılmak, bir yerden ayrılmak, birinden kopmak, hünerli kişi, zarif ve latif adam, henüz sona ermiyor, devam etmemek, bitirmek, ayrılmak, vazgeçmek, bırakmak, görünmemek, gözden kaybolmak, sona ermek, bağlantısı irtibatı olmamak, bitmek, sona ermek, geçip gitmek

بعض : BEADA

 Sivrisinek  sokmak, eza etmek, parçalara kısımlara bölmek, ayırmak, sivrisinek, bir şey parça parça bölük bölük olmak, biraz, bazı, bir şeyden cüz, kısım, biri birinin içinde, iç içe, biraz, bir miktar, biri, biraz ona benzemiş, çekmiş

ع ب أ : ABEE

Olumsuzluk edatı ile, hiç umursamamak, ...i hiç dikkate almamak, değer vermemek, önem vermemek, hazırlamak, düzenlemek, dizmek, sıraya koymak, harekete geçirmek, sevk etmek, boşaltmak, dökmek, bütün yükü omuzlamak.

فصح : FESAHA

Sözü açık, anlaşılır  net olmak, edebi Arapça ile konuşmak, dili fasih olmak, dilin doğru ve açık bir şekilde kullanımı;,  akıcılık, güneşli, açık gün, bir şeyin, kendisini bulandıracak olan şeyden kurtulmasıdır/arınmasıdır,  köpüğün altında saf süt, bir şey açık ve aşikar olmak, Yahudilerin fısıh, Hristiyanların paskalya bayramı.