ZEBEDE: زبد
Süt kabını yağ çıksın diye çalkalamak, tereyağı, bir şey köpüklenmek, ağaç beyaz çiçek açmak, öfkelenmek öfkesi alevlenmek, süt köpürmek, avurdu köpüklenmek, bir şeyi yutmak, yayık, hediye, bahşiş, bir şeyin hülasası özü, köpük.
Süt kabını yağ çıksın diye çalkalamak, tereyağı, bir şey köpüklenmek, ağaç beyaz çiçek açmak, öfkelenmek öfkesi alevlenmek, süt köpürmek, avurdu köpüklenmek, bir şeyi yutmak, yayık, hediye, bahşiş, bir şeyin hülasası özü, köpük.
Hayvan boğazlamak, kurbanlık edinmek, boğazda beliren ağrılı iltihap, Hz.İsmail’in lakabı, mezbaha, kasap, kesmek, boğazlamak.
Taşları üst üste koymak, büyük demir parçası, söz söylemek, bedeni- cismi büyük olmak, yiğit olmak, şiddetli,yazı, kavi, akıl, görüş, söz, taş, örs, , kuvvetli ve şiddetli adam, fırka, yazılmış şey. Hikmet yüklü sayfalar. Silinmez korunaklı kayıt Hikmet yüklü sayfalar. Silinmez korunaklı kayıt.
Şeffaf taş, cam, fanus, sırça, kandil, mızrağın alt tarafında bir demir, büyük deri kova, uzun ve ince kaş, atmak, savurmak, fırlatmak, sıkıştırmak, zorlamak, cam kaplamak, minelemek. mine kaplamak, emaye
Bir şeyin gitmesiiçin itmek,sürüklemek, değersiz olması,sürüp ilerlemek, yürütmek, az değer verilmesi, rüzgarın bulutu itmesi
Bir şeyi biriktirmek,hayvanı sürmek,süratle gitmek,kurt, kurt gibi zararlı habis ve hilekar olmak, çok bağırmak, birini kötülemek, zemmetmek,rüzgar çeşitli yönlerden gelmek,her şeyin üstünü
Soluğu uzunca çekerek dışarı vermek, gögüs geçirmek, bir şeyi yüklenip götürmek, ateş alevi gürüldemek, kuyudan su çekmek, ağır yük, tulum, topluluk, bitkinin dayanağı olan esas direk kısmı, felaket ordudan bir fırka, baş buğ, efendi, afet.
Süslemek dekore etmek, sözü yalanla süslemek, altın, bir şeyin ziyneti süsü güzelliği, yanlış konuşma, sözü yalanla yaldızlamadan oluşan güzelliği, letafeti.
Yürüyüp gitmek, geçip gitmek, ölmek, yönelmek, kabul etmek, gidermek, izale etmek, iletmek, götürmek, altın
Takdir ve tahminetmek, bir şeye rağbet etmemek,küçümseyip terk etmek, adamın malı az olmak,azaltmak, azımsamak,abit, ibadet etmak,din işinde olan perhiz zahitlik, zekat, az miktar, fakir.